Bilgi Dünyasi
Latest Publications


TOTAL DOCUMENTS

375
(FIVE YEARS 47)

H-INDEX

2
(FIVE YEARS 0)

Published By University And Research Librarians' Association

2148-354x

2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 213-249
Author(s):  
Coşkun Polat ◽  
Ertuğrul Burak Eroğlu

Teorik bilgilerin pratiğe dönüşerek öğrenimin kalıcılığını sağlaması yanında, öğrencilerin mezuniyet öncesinde iş ortamına aşinalık ve mesleki deneyim kazanmaları anlamında staj, üniversite öğretiminde önemli bir yere sahiptir. Staj uygulamasında esas olan öğrencilerin eğitim aldıkları disipline yönelik iş ve işlemleri yerinde görerek tecrübe etmeleridir. Ancak 2020 yılı Covid-19 salgınından dolayı kurumların stajyer kabul etmemeleri, uygulamaların yerindeliğini sekteye uğratmıştır. Staj uygulamalarının kazanımlarından öğrencilerin mahrum edilmemesi amacıyla arayışa giren bazı bölümler, çözüm için teorik derslerde olduğu gibi, çevrim içi staj programlarına başvurmuşlardır. Bu çalışmada, Bilgi ve Belge Yönetimi eğitiminde önemli bir yere sahip olan stajın pandemi döneminde iptal edilmesi neticesinde gerçekleştirilen Çankırı Karatekin Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü çevrim içi staj uygulamasının öğrenciler üzerindeki etkilerinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Disiplinin önde gelen iki mesleki derneği olan Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği (ÜNAK) ve Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) ile iş birliği yapılarak gerçekleştirilen bu uygulamada, 4 haftalık sürede 22 oturumda 30 konuşmacı tarafından 114 öğrenciye, yüz yüze staj uygulamasında aktarılan becerileri içeren 5 ana konuda çevrim içi seminerler verilmiştir. Öğrencilerin verilen seminerler hakkındaki tutumlarını saptamaya yönelik planlanan çalışmada, oturumların, konuşmacıların ve bölümün süreçteki durum değerlendirmeleri yapılmıştır. Betimsel yöntemin kullanıldığı çalışmada, organizasyonun bitiminde öğrencilere uygulanan anketin sonuçları “surveey” aracı ile değerlendirilmiş, öğrencilerin genel anlamda programdan verim aldıkları anlaşılmıştır. Yüz yüze stajın alternatifi olmasa da mücbir nedenlerle yapılan bu türden uygulamalara katılımın gerekli olduğu görüşünü savundukları ortaya çıkmıştır. Çalışma, bu türden programların planlı ve sistematik uygulama ile hem öğrenci hem de kurum tarafıyla geniş katılımların önemli olduğuna ilişkin farkındalığa hizmet ettiği ölçüde başarılı olacaktır.


2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 351-386
Author(s):  
Ferhat Öztürk ◽  
Nevzat Özel

Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde (BİT) yaşanan yenilikler ve değişim, hemen her sektörüetkilemekte, çalışma alanlarına ivme kazandırmakta, ürün ve hizmetlerin kalitesini artırmaktadır.Özellikle sürekli gelişen yazılım ve web teknolojileri, yenilikçi fikirlerin ve icatların ortayaçıkmasını sağlamakta ve yeni ufuklar açmaktadır. 20. yüzyıl ortalarından itibaren gelişen vebugünün dünyasında odak noktası konumunda bulunan teknolojilerden birisi olan yapay zekâ,insanoğlunun tarihin başlangıcından beri hayalini kurduğu ve kendisi gibi düşünme ve akılyürütme işlevlerine sahip akıllı varlıklar düşünü gerçekleştirebilecek güçte bir yapıya sahiptir.Halihazırda büyük dönüşümlere kapı açan bu teknoloji, bilgi merkezlerinden olan kütüphaneleride gerek hizmet anlayışı gerekse kurum yapısı bağlamında temelden değiştirecek potansiyeldedir.Bu çalışmada, yapay zekâ alanı ve kütüphanelerde yapay zekâ uygulamaları literatüre dayalıolarak incelenmiş; üniversite kütüphanecilerinin yapay zekâ teknolojisi ve uygulamalarına ilişkinalgıları, farkındalıkları ve beklentileri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, Ankara’daki üniversitekütüphanelerinde görev yapan kütüphanecilerin tamamına (160 kişi) 18 soruluk bir anketuygulanmış, çalışmaya katılmaya gönüllü 110 kütüphaneciden araştırma verileri elde edilmiştir.Bu veriler SPSS programı aracılığıyla analiz edilmiştir. İstatistiksel analiz yöntemlerindenbetimsel analiz yönteminin kullanıldığı araştırmada, kütüphanecilerin yapay zekâ teknolojilerive uygulamaları ile ilgili bilgi ve beceri düzeylerinin düşük olduğu; bunları geliştirmeye yönelikeğitim ihtiyaçlarının bulunduğu saptanmıştır. Bu çalışmanın kütüphanelerde kullanılabilecek yeniteknolojiler hakkında bilgi vererek fırsatlar sunacağı; yapay zekâyla ilgili farkındalık oluşturacağı;kütüphanelerde yapılacak eğitim planlanırken kütüphanecilere ve kütüphane yöneticilerine fikirvereceği ve katkı sağlayacağı düşünülmektedir.


2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 393-399
Author(s):  
Aytaç Yıldızeli ◽  
Hatice Kübra Bahşişoğlu

Bu editöre mektup “Bilgi Dünyası: Bir Düşünceden Bilimsel Dergiye (1998-2013)” başlıklı makalede (Yıldızeli ve Bahşişoğlu, 2020, doi: 10.15612/BD.2020.582), derginin yayımlandığı ilk yılındaki (2000) editör değişikliğine ilişkin yapılan farklı görüşlere açıklık getirmek üzere yazılmıştır.


2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 329-349
Author(s):  
Neslihan Er-Koçoğlu

Web’de özgürce ve herhangi bir bedel ödemeksizin erişilebilen serbest erişimli bilgi kaynakları bilimsel iletişim sürecinde etkisini gün geçtikçe artırmaktadır. Bu etkinin nasıl ve hangi düzeyde olduğunu izlemek son derece önemlidir. Bu bağlamda çalışmada serbest erişimli kaynakların Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimi (KBB) alanındaki ideal kullanımını somut olarak saptamak amaçlanmıştır. KBB alanında yayıncılık faaliyetlerini sürdüren Bilgi Dünyası (BD) ve Türk Kütüphaneciliği (TK) dergilerinin 2015-2019 yıllarını kapsayan beş yıllık zaman diliminde yayımlanan 99 hakemli makalenin (47 BD, 52 TK; 11 İngilizce, 88 Türkçe) kaynakçalarındaki 4384 kaynağın atıf analizi gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada her bir kaynağın Web üzerinde serbest erişimi Google ve Google Akademik aracılığıyla sorgulanmıştır. Bulgular, tanımlayıcı istatistiklerle ve görselleştirilerek sunulmuştur. Gerçekleştirilen atıf analizi bağlamında kaynakların %65’ine serbest erişimin olası olduğu saptanmıştır. Bulgulara dayalı olarak ilgili veri seti bağlamında en fazla “makaleler”, “diğer kaynaklar” ve “toplantı kaynakları”na; en az ise sırasıyla “hukuki kaynaklar”, “kitaplar” ve “raporlar”a serbest erişim sağlanabilmiştir. Atıflarda toplamda ve serbest erişimli olarak kaynakların çoğunlukla İngilizce dilinde olduğu, onu Türkçenin izlediği bulgulanmıştır. Sonuç olarak serbest erişimlilik durumu ile dergiler, yıllar ve bilgi kaynağı türleri arasında bağımlı bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmanın özgün yanı, ulusal literatürde açık erişimli yayın yaşamını benimsemiş iki hakemli dergideki bilimsel makalelerde kullanılan kaynakları, serbest erişimlilik açısından türleri ve dilleri bağlamında kapsamlı biçimde kategorize ederek serbest erişimin bilimsel iletişim sürecindeki olası katkısını somut olarak ortaya çıkarmış olmasıdır. Bu araştırma, ilgili örneklem bağlamında yalnızca serbest erişimli kaynakların bilimsel iletişime katkısını ideal olarak ortaya koymaya çalıştığından, gelecekte ulusal çapta ve daha büyük bir örneklemle bu araştırmayı tamamlayacak biçimde hem kütüphanelerin hem de serbest erişimli kaynakların bilimsel iletişim sürecindeki katkısını saptayan karşılaştırmalı çalışmaların yapılması önerilmektedir.


2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 251-288
Author(s):  
Halise Şerefoğlu Henkoğlu

İçinde bulunduğumuz bilgi çağında gelişen bilişim teknolojilerinin sunduğu imkânlar ile birlikte bilgi kaynaklarının büyük bir çoğunluğu elektronik ortama taşınmakta ve kütüphaneler de dijital kütüphanelere dönüşerek kullanıcılarına web ortamında hizmet sunmaktadır. Bu kapsamda kütüphane web siteleri bilgiye ve kütüphane hizmetlerine erişimde kullanıcılar için birincil iletişim noktası olmaktadır. Bu noktada, kaynaklara ve hizmetlere erişimde bir geçit görevi üstlenen web sitelerinin erişilebilirlik standartları doğrultusunda tasarlanmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’deki üniversite kütüphane web sitelerinin Web İçeriği Erişilebilirlik Kılavuzu (Web Content Accessibility Guidelines [WCAG]) ilkeleri doğrultusunda incelenmesi ve erişilebilirliklerine ilişkin mevcut durumun ortaya konulması amaçlanmaktadır. Betimleme modeli kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada Türkiye’de 2020-2021 eğitim-öğretim yılında aktif olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam eden 183 üniversitenin kütüphane web sitesi WAVE otomatik değerlendirme aracı kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen bulgular; üniversite kütüphane web sitelerinin tamamında en az bir erişilebilirlik hatasının bulunduğunu (maksimum=123), en sık karşılaşılan erişebilirlik hatasının “boş bağlantı” hatası olduğunu (n=160) ve web sitelerinin büyük bir çoğunluğunda (%93) en az bir öğede kontrast hatası olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte web sitelerinin %97’sinde, doğrudan hata olarak değerlendirilmeyen ancak erişilebilirliği olumsuz etkileyebilecek unsurların da bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca, web sitelerinin erişilebilirliklerini olumsuz yönde etkileyen bir diğer unsurun da mobil uyumluluğa ilişkin tespit edilen hatalar olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın ülkemizde kütüphane web sitelerinin erişilebilirliklerinin iyileştirilmesi amacıyla yapılacak planlamalara ve düzenlemelere katkı sağlayacağı ve aynı zamanda gelecekte konuya ilişkin yapılacak diğer çalışmalar için de örnek bir çalışma olacağı düşünülmektedir.


2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 387-392
Author(s):  
Yaşar Tonta

Bu editöre mektup “Bilgi Dünyası: Bir Düşünceden Bilimsel Dergiye (1998-2013)” başlıklı makalede (Yıldızeli ve Bahşişoğlu, 2020, doi: 10.15612/BD.2020.582), derginin yayımlandığı ilk yılındaki (2000) editör değişikliği hakkında öne sürülen görüşlere katkıda bulunmak amacıyla kaleme alınmıştır.


2022 ◽  
Vol 22 (2) ◽  
pp. 289-327
Author(s):  
Elif Hatun Kılıçbeyli

20. yüzyılda Avrupa’da iktidara gelen Komünizm, Nazizm, Faşizm ve Falanjizm gibi ideolojilerin yönetiminde pek çok liderin kişilik kültü meydana getirilmiştir. Bunlar içerisinde öne çıkan ve uzun erimli olanlardan biri de Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin’in kişilik kültüdür. Sovyetler Birliği’nin var olduğu yıllar süresince (1922-1991) Lenin’in kişilik kültü de varlığını korumuştur. Sovyetler Birliği’nde Lenin’in kişilik kültü, üretimin teşvik edilmesinden, Komünizm ideolojisinin propagandasına kadar çeşitli amaçlar doğrultusunda kullanılmıştır. Sovyetler Birliği halkının kitap okuma alışkanlığının şekillenmesinde de Lenin’in kişilik kültünden yararlanılmıştır. Çalışmada Sovyetler Birliği’nde Lenin’in kişilik kültünün Sovyetler Birliği halkının kitap okuma alışkanlığının ve bilgi ediniminin şekillenmesindeki rolü ve bilgi ediniminin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla kitap okuma alışkanlığı boyutunda Lenin’in kişilik kültünü konu alan posterler, göstergebilim yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında, posterlerde Lenin’in fikirlerinin ve devlet ideolojisinin özdeşleştirildiği ve ideolojinin yerleştirilmesi sürecinde Lenin’in düşüncelerini yansıtan kitapların okunmasının teşvik edildiği ortaya çıkarılmıştır. Genel olarak değerlendirildiğinde Lenin’in kişilik kültü üzerinden Sovyetler Birliği halkına kitap okuma alışkanlığı kazandırılması ve bilgi edinimi; bunun yanında hangi veya ne tür kitapları okuması gerektiği vurgulanarak kitap okuma kültürünün de şekillendirilmeye çalışıldığı sonucuna ulaşılmıştır.


2021 ◽  
Vol 22 (1) ◽  
pp. 65-98
Author(s):  
Türkay Henkoğlu ◽  
Halise Şerefoğlu Henkoğlu

Koronavirus salgını (COVID-19) nedeniyle üniversitelerde eğitim ve öğretime uzaktan eğitim sistemleri (UES) aracılığıyla devam edilmektedir. Bu süreçte UES kullanıcılarının kişisel hakların korunması ve bu sistemlere güven duymalarının sağlanması, UES’nin etkinliği ve başarısının ön koşulu olarak görülmektedir. Bu çalışmada, kişisel hakların korunması çerçevesinde UES’de kullanılan içeriğin eser sahibi, öğretim elemanları ve öğrencilere ilişkin yansımaları ile uzaktan eğitim merkezlerinin ve uzaktan eğitim faaliyetlerinde görev alan bilgi profesyonellerinin bu konudaki sorumluluklarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, UES’nin kullanımına yönelik kişisel haklar incelenmiş ve Türkiye’deki tüm üniversitelerin kullanmakta oldukları UES’lerin hukuksal koşullar ile uyumluluğu araştırılmıştır. Araştırma kapsamında Türkiye’deki 200 üniversitenin web sitelerinde yer alan uzaktan eğitim sürecine ilişkin açıklamalar, haber ve duyuru metinleri, kullanım kılavuzları (rehberler) ve uzaktan eğitim uygulama usul ve esaslarına ilişkin dokümanlar ile kullanıcıların kişisel haklarına yönelik hukuksal düzenlemeler incelenerek veri toplanmıştır. Elde edilen verilere bağlı olarak, kişisel hakların korunmasına ilişkin üniversitelerin sergilediği tutum, UES’de kişisel hakların korunmasına yönelik yaklaşımın hukuksal düzenlemeler ile uyumluluğu ve COVID-19 salgını sürecinde kişisel hakların korunmasına yönelik hukuksal sorumluluklar çerçevesinde alınan güvenlik önlemlerinin yeterliliği değerlendirilmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlar, hızlı bir geçiş süreci içinde geliştirilen UES çözümlerinin kişisel hakların korunması konusunda yetersiz olduğunu ve özellikle verilerin saklanmasına yönelik asgari güvenlik standartlarının belirlenmesine ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Çalışmanın son bölümünde, uzaktan eğitim sürecine katılım sağlayan ve farklı hukuksal sorumlulukları bulunan öğrenciler, öğretim elemanları, veri sorumlusu, bilgi profesyonelleri, uzaktan eğitim merkezi yetkilileri ve Yükseköğretim Kurulu’nun göz önünde bulundurması gereken birçok farklı noktaya dikkat çekilerek önerilerde bulunulmuştur.


2021 ◽  
Vol 22 (1) ◽  
pp. 131-159
Author(s):  
Tuğba Mandıracı ◽  
Burcu Umut Zan

Bu çalışmanın temel amacı Çankırı Karatekin Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı (TDE) bölümünde öğrenim gören 1.sınıf öğrencilerinin bilgi okuryazarlığı becerilerini ve farkındalıklarını ölçmektir. Bu kapsamda yürütülen çalışmanın örneklemini, belirtilen bölümde eğitim gören 79 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmadan önce öğrencilerin ön bilgilerini kontrol etmek amacı ile bilgi okuryazarlığı ölçeği ön testi uygulanmış, grupların ön bilgilerinin eş değer olduğu saptanmıştır. Deneysel desen yönteminin uygulandığı bu çalışmada kontrol grubuna geleneksel yöntemle ders anlatımı yapılırken, deney grubuna bilgi okuryazarlığı ile bütünleştirilmiş ders anlatımı uygulanmış ve kontrol ile deney gruplarının ön ve son testlerden aldığı sonuçlar karşılaştırılmıştır. Ayrıca çalışma kapsamı içinde hem kontrol hem de deney gruplarına 120 dakikalık ders anlatımı yapıldıktan sonra araştırma performans görevi verilmiştir. Öğrencilerin hazırladığı araştırma performans görevleri bilgi okuryazarlığı temellerine göre araştırmacılar tarafından hazırlanan rubrik baz alınarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda bilgi okuryazarlığı eğitiminin deney grubunda performans görevi temelinde beklenilen yeterliliği geliştiremediği ancak deney grubunun ön test ve son test puanları arasında istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı bir değişim gösterdiği ve dolayısıyla öğrencilerin bilgi okuryazarlığı konusundaki farkındalıklarının arttığı saptanmıştır. Bununla birlikte kontrol grubu öğrencileri performans görevi temelinde deney grubu öğrencilerinden daha yüksek puanlar almasına rağmen ön test puanları ile verilen eğitim sonrasında yapılan son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda 120 dakikalık bilgi okuryazarlığı ile bütünleştirilmiş eğitimin, öğrencilerin bu konudaki farkındalıklarını artırdığı ancak bilgi okuryazarlığı becerilerinin geliştirilmesinde yetersiz kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bilgi okuryazarlığı ile bütünleştirilmiş ders eğitiminin daha geniş bir zamana yayılarak; uygulama, ödevler ve farklı yöntemler ile desteklenmesi önerilmektedir.


2021 ◽  
Vol 22 (1) ◽  
pp. 161-196
Author(s):  
Ömer Koçak ◽  
Nermin Çakmak

Araştırmada Bilgi ve Belge Yönetimi (BBY) bölümünde öğrenim gören lisans öğrencilerinin 21. yüzyıl becerilerine sahip olma düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Öğrencilerin 21. yüzyıl beceri düzeylerinin değişimini incelemek için deneysel olmayan araştırma desenlerinden kesitsel tarama deseni tercih edilmiştir. Çalışmanın örneklemini ise coğrafi olarak Türkiye’nin farklı konumlarında olan ve aktif öğrencisi bulunan 9 üniversitenin BBY bölümünde öğrenim gören 683 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak çalışma kapsamında belirlenen 21. yüzyıl becerilerini ölçmeye yönelik 3 farklı ölçme aracı kullanılmıştır ve veriler 2019-2020 akademik yılı bahar yarıyılında toplanmıştır. Verilerin analizinde Tek-Yönlü MANOVA istatistiksel analiz tekniği kullanılmıştır. Sonuç olarak; öğrencilerin dijital okuryazarlık, işbirlikçilik ve algoritmik düşünme becerilerine sahip olma düzeylerinin, sınıf düzeyi arttıkça yükseldiği tespit edilmiştir. Yaş düzeylerine göre incelendiğinde gruplar arasında sadece işbirlikçilik ve algoritmik düşünme becerileri açısından farklılık bulunmuştur. Üniversitelere göre bir karşılaştırma yapıldığında algoritmik düşünme, işbirlikçilik ve etkili iletişim becerilerinin bir unsuru olan etkin dinleme beceri düzeyinin anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Dijital okuryazarlık becerisine en yüksek düzeyde Hacettepe Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerin sahip oldukları sonucu elde edilmiştir. Üniversitelerin 21. yüzyıl becerilerini kazandırmalarına ilişkin elde edilen bulgular çalışmada detaylı olarak tartışılmıştır ve bulgular doğrultusunda öneriler sunulmuştur. Bu çalışmanın sonuçlarının, BBY öğretim kadrosuna, öğrencilerinin 21. yüzyıl becerilerini geliştirmelerini sağlayan bir müfredat tasarlamaları için rehberlik etmesi beklenmektedir.


Sign in / Sign up

Export Citation Format

Share Document