A Thematic Analysis of Theses Made in the Field of Lifelong Learning with Pre-Service Teachers (2009-2020)

This study was conducted to examine the postgraduate theses made in the field of lifelong learning with pre-service teachers between 2009 and 2020 in terms of their thesis problem, research topic, conclusions and recommendations. The 23 postgraduate theses constituting the study sample were determined by means of criterion sampling method from the Higher Education Council’s thesis database. These theses were used as data collection tools and the study was designed as a qualitative study using the document review method. The data was analyzed using content analysis. The study revealed that a significant part of the theses consisted of subjects aimed at revealing the perceptions of lifelong learning tendencies-competencies and the relationships between lifelong learning and different variables. In addition, the postgraduate theses predominantly looked at the level of lifelong learning tendencies of the pre-service teachers and whether lifelong learning competencies-tendencies differed by gender, grade levels, departments, educational status of parents, academic achievement and socio-economic levels. As a result, it was revealed that the pre-service teachers' lifelong learning tendencies were high in most of the theses and that there was a significant difference in terms of lifelong learning competence by gender. Some suggestions were made based on these results.

Beliren Yetişkinlerde Yalnızlık ile Yaşam Yönelimi Arasındaki Doğrudan ve Dolaylı İlişkiler: Sürekli Kaygının Aracılık Rolü

Bu araştırmanın amacı, beliren yetişkinlerde sürekli kaygının yaşam yönelimi ile yalnızlık arasındaki ilişkide aracılık rolü üstlenip üstlenmediğini ortaya koymaktır. Bu amaçla 385 üniversite öğrencisinden (133 erkek ve 252 kadın, yaş ort: 20.56, ss. 2.11) veri toplanmıştır. Veri toplama araçları olarak Yaşam Yönelimi Ölçeği, UCLA Yalnızlık Ölçeği ve Sürekli Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, beliren yetişkinlerde yalnızlık ile yaşam yönelimi arasında negatif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır. Benzer bir biçimde, yaşam yönelimi ile sürekli kaygı arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki vardır. Buna karşın, yalnızlık ile sürekli kaygı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki elde edilmiştir. Beliren yetişkinlerde sürekli kaygı puanlarının, yalnızlık ile yaşam yönelimi arasındaki ilişkide aracılık rolü üstlenip üstlenmediğine ilişkin bulgulara göre, yalnızlığın yaşam yönelimi üzerindeki doğrudan etkisinin anlamsız olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, yalnızlığın yaşam yönelimi üzerindeki dolaylı etkisinin anlamlı olduğu görülmüştür. Bu bulguya dayanarak, sürekli kaygının yalnızlık ile yaşam yönelimi arasındaki ilişkide tam aracılık rolü üstlendiği söylenebilir. Elde edilen bulgular alanyazını ışığında tartışılmış ve yorumlanmıştır.