Theoretical and Applied Forestry
Latest Publications


TOTAL DOCUMENTS

10
(FIVE YEARS 10)

H-INDEX

0
(FIVE YEARS 0)

Published By Sekizgen Academy

2791-7363, 2791-7363

2021 ◽  
Vol 1 (2) ◽  
pp. 57-60
Author(s):  
Ayse Betul Avcı ◽  
R. Refika Akçalı Giachino ◽  
Serdar Gökhan Şenol

Genel olarak ‘Tesbih ağacı’ ya da ‘ayı fındığı’ olarak tanınan Styrax officinalis L. bitkisi orman alanları dışında, makilik ya da çorak alanlarda da yetişebilmesi, tohumunda bulunan yüksek yağ içeriği ve çok yönlü kullanım alanlarına sahip olması sebebiyle oldukça önemli bir bitkidir.  Her ne kadar son yıllarda yapılan çalışmalar artmış olsa da yine de bitki hak ettiği ilgiyi görememiştir. Bu sebeple bitkiyi tanıtmak ve yapılan çalışmaları bir araya getirmek amacıyla bu derleme hazırlanmıştır.


2021 ◽  
Vol 1 (2) ◽  
pp. 40-43
Author(s):  
Durmus Cetinkaya ◽  
Mahmut Çerçioğlu
Keyword(s):  

Ülkemiz ormanlarında en geniş yayılış gösteren türlerimizden biri olan kızılçam (Pinus brutia Ten.) toplam orman varlığımızın yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır. Benzer türlere kıyasla çok daha hızlı gelişmesi ve bununla birlikte kapladığı alan miktarının genişliği de dikkate alındığında, tür hakkında yapılacak ormancılık araştırmalarının ne kadar büyük önem arz ettiği bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Çalışma, türün 6 doğal yayılış alanından örneklenen bir yaşlı kızılçam (Pinus brutia Ten.) gençlikleri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, her bölgeden rastlantısal olarak seçilen 100 ve toplamda ise 600 gençlikte kök boğazı çapı ve fidan boyu değerleri ölçülmüş olup; gençliklerin fidan morfolojisi ve kalite sınıflarına göre dağılımı incelenmiştir. Bu bağlamda, çalışma sonucunda elde edilecek verilerin ileride yapılacak ormancılık uygulamalarına katkı sağlaması hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda, ölçüm yapılan gençliklerde ortalama kök boğazı çapı 1.83 mm ve fidan boyu ise 8.64 cm olarak tespit edilmiştir. TSE İğne Yapraklı Ağaç Fidanları kalite sınıflarına göre bu gençliklerin fidan boyu bakımından %71.83’ünün elverişsiz (boy<10cm) olduğu belirlenirken, kök boğazı çapı bakımından ise fidanların %87.33’ünün yine elverişsiz (çap<2mm) olduğu ortaya çıkmıştır. Uygulanan korelasyon analizi sonucuna göre ise, fidan boyu ve kök boğazı çapı arasında istatistiksel yönden pozitif anlamlı ilişki (p<0.01, r=0.576) olduğu belirlenmiştir. 


2021 ◽  
Vol 1 (2) ◽  
pp. 61-65
Author(s):  
Nebi Bilir
Keyword(s):  

Tür bazında Türkiye’de en geniş doğal yayılışa sahip Kızılçam’ın (Pinus brutia Ten.) fidan morfolojisi ve kalitesi üzerine gerçekleştirilen derleme niteliğindeki bu çalışmada, Kızılçam’ın fidan kalite sınıfları Dilaver (2015), Yılmazer (2017) ve Bilir (2019) tarafından gerçekleştirilen çalışmaları ışığında irdelenmiştir. Çalışma sonucunda,  türde fidan morfolojik özellikleri ve buna bağlı fidan kalitesinin, orijin, fidan tipi ve fidanlığa göre geniş farklılıklar gösterdiği ve bu sonuçların türün fidanlık tekniğinde uygulanması gerektiği ortaya çıkmıştır. Türk Standartları Enstitüsü, Kızılçam fidan kalite sınıflarının mevcut haliyle yeterli olamadığı ve yeni kalite sınıflarına ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir.


2021 ◽  
Vol 1 (2) ◽  
pp. 44-50
Author(s):  
ZEHRA ÇETİNKAYA

İş kazaları dünyada ve Türkiye’de her yıl çok ciddi bir sorun olarak insanların hayatını etkilemektedir. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının daha etkin bir şekilde uygulanması gerektiği düşünülmektedir. Ormancılık uygulamaları genel olarak, yüksek risk grubu içeren sektörler arasında yer almaktadır. Bu gerekçeden hareketle çalışmamızda, ormancılıkta üretim işlerinde işçilerin iş kazası geçirme oranları, bazı alışkanlıkları ve kaza nedenleri araştırılmıştır. Adana, Ankara, Bolu, Çorum, Erzincan, Kocaeli, Sinop ve Tokat Orman İşletme Müdürlükleri bünyesinde üretim işlerinde çalışan toplam 111 işçi ile yapılan anketlerden elde edilen veriler kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre; orman işçilerinden %15’inin en az bir defa iş kazası geçirdiği, kaza nedenlerinin ise başlıca çalışma yeri zorluğu, aşırı yorgunluk-uykusuzluk, bigisizlik-eğitimsizlik, olumsuz hava koşulları, koruyucu ekipman eksikliği, işi hafife alma-dikkatsizlik, tecrübesizlik, uygun olmayan alet-makine kullanımı, yetersiz ve düzensiz beslenme olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, orman sahalarında meydana gelen iş kazalarının en aza indirilmesi ve orman işçilerine daha iyi şartlar sunabilmek adına önerilerde bulunulmuştur.


2021 ◽  
Vol 1 (2) ◽  
pp. 51-56
Author(s):  
Mehmet ÇALIKOĞLU ◽  
Alper Ahmet ÖZBEY ◽  
Halil İbrahim YOLCU

Twenty provenances of Atlas Cedar, three provenances of Lebanon Cedar and two provenances of Cyprus Cedar had subjected to 20 year adaptation trials in Soutwestern Mediterrenean Elmalı and Keçiborlu locations where Supra-Mediterranean (cool,semi-arid) Bioclimatic conditions prevail.  According to 20 year’s results, it was determined that Algerian Atlas cedar, Lebanon cedar and Cyprus cedar provenances had adaptation capability to mentioned conditions. Nevertheless, Morocco provenances of Atlas cedar had lower adaptation hence vulnerability to expected climate change due to global warming.


2021 ◽  
Vol 1 (1) ◽  
pp. 1-4
Author(s):  
Nebi Bilir

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de verimsiz orman alanı önemli ekonomik ve sosyo-kültürel problemlerden biridir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı’nın 2015 yılı verilerine göre  1990 yılında 4 milyar 128 milyon hektar olan orman varlığı, 2015 yılında 3 milyar 999 milyon hektara düşmüş ve 2010-2015 yılları arasında ise dünya genelinde yıllık ortalama 3 milyon hektar orman alanı elden çıkmıştır. Ormansızlaşma süreci dünya genelinde devam etmektedir ve bu sürecin özellikle doğal ormanlarda meydana geldiği bilinmektedir. Orman varlığımıza ilişkin olarak gerçekleştirilen güncel 2019 yılı envanterine göre 22.74 milyon hektar büyüklüğündeki Türkiye ormanlarının %42.2’si (9.6 milyon hektar) bozuk orman yani ağaçlandırma çalışmalarına konu orman niteliğindedir. Bu alanlara, orman yangını, usulsüz faydalanma, kuraklık gibi nedenlerle bu verimsiz orman alanlarına yenileri eklenebilmektedir. Bu ormanların ıslahında ağaçlandırma, rehabilitasyon ve gençleştirme gibi silvikültürel faaliyetler en önemli uygulamalardandır. Derleme niteliğindeki bu makalede, ülkemizdeki ağaçlandırma faaliyetleri diğer orman tesisleri ile birlikte güncel ormancılık envanteri ışığında alansal olarak irdelenerek, ağaçlandırma uygulamalarına katkı sağlanması amaçlanmıştır.    


2021 ◽  
Vol 1 (1) ◽  
pp. 27-33
Author(s):  
Gulsum Boztas ◽  
A. Betül Avcı ◽  
Olcay Arabacı ◽  
Emine Bayram

Bu çalışmada dünya ve Türkiye ticaretinde önemli bir yere sahip olan bazı tıbbi ve aromatik bitkilerin son beş yılına ait ithalat ve ihracat verileri sunulmuştur. Çalışma bulguları International Trade Center (ITC) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’ndan elde edilen istatiksel veriler kullanılarak hazırlanmıştır. Tıbbi ve aromatik bitkiler ve bu bitkilerden imal edilen ürünlerin ticaretine ilişkin verilerin 2001 yılı itibariyle Comtrade (International Trade Center-ITC) veri tabanında yer aldığı görülmüştür. Dünya tıbbi ve aromatik bitkiler ve bunlardan elde edilen ürünlerin ihracat değeri 2001 yılında 48.7 milyar dolar iken, 2019 yılında bu değer 207.5 milyar dolara yükselmiştir. İthalat değerinde de aynı artış trendi yakalanmış olup 2001 yılında 48.9 milyar dolar olan değer 2019 yılında yaklaşık olarak dört kat artarak 205.9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Dünyada görülen artış eğilimi Türkiye dış ticaretinde de gözlenmiştir. Türkiye’de tıbbi ve aromatik bitkiler ve ürünlerinin ihracat değeri 2001 yılında 143.6 milyon dolar iken, 2019 yılında 1.02 milyar dolara, ithalat değeri ise 2001 yılında 282.7 milyon dolar iken, 2019 yılında 1.36 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemizde tıbbi ve aromatik bitkiler ve ürünlerinin ihraç değerleri genel olarak değerlendirildiğinde yıllar itibariyle  en önemli artış uçucu yağlar ve rezinoitler, parfümeri, kozmetik vd. ürün grubunda gerçekleşmiştir. Bu ürün grubuna ilişkin ihraç değerleri 2001-2019 yılları arasında 83.6 milyon dolardan 829.4 milyon dolara ulaşmıştır. 


2021 ◽  
Vol 1 (1) ◽  
pp. 34-39
Author(s):  
Halil Baris Ozel ◽  
Vural Donduran ◽  
Hakan Şevik ◽  
Nebi Bilir ◽  
Tuğrul Varol

As a result of the measurements made in these afforestation works carried out with the Eucalyptus (Eucalyptus grandis W. Hill) species under the scope of Patara Sand-Dune Afforestation Works in Kas district of Antalya province, the average breast height growth was found to be between 32.4 and 46.5 cm, the average height growth was found to be between 15.2 and 24.6 m and the average growing stock per hectare was found be varying between 9.164 and 17.098 m3/ha. Moreover, it was found that outstanding results had been achieved with this sand-dune afforestation work carried out to prevent the threat of the sand-dune movements to the inner settlements and fertile agricultural lands, and that new fertile soil formations had been obtained. In addition to this, although the Eucalyptus species used in afforestation was an exotic species, it was also determined that the average adaptability varied between 71.8 and 86.3% and that it showed a great adaptation to the region.


2021 ◽  
Vol 1 (1) ◽  
pp. 5-16
Author(s):  
Nilay Özdemir

Dünya’da insan nüfusunun hızla artması buna bağlı olarak insanların beslenme ihtiyaçlarını karşılayacak besin kaynaklarının azalması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarım alanlarında yetiştirilen kültür bitkilerinin en büyük problemi bitki hastalık ve zararlılarıdır. Dünya genelinde tarım alanlarında bitki hastalık ve zararlılarına karşı sentetik pestisitler yoğun oranda kullanılmaktadır. Pestisitler genel anlamıyla tarım alanlarında istenmeyen zararlı organizmalara karşı kullanılan sentetik kimyasallardır. Dünyada yoğun ve bilinçsiz sentetik pestisit kullanımına bağlı olarak tüketilen gıdalarda, toprak, su ve havada kullanılan pestisitin kendisi ya da dönüşüm ürünleri kalabilmekte, insanlar ve hedef olmayan diğer organizmalar üzerinde olumsuz etkileri görülmektedir. Kimyasal pestisit kullanımının azaltılıp, yerine insan ve çevreye dost bitkisel kökenli pestisitlerin kullanılması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Son yıllarda özellikle insan sağlığının ön planda olduğu birçok ülkede tarım alanlarında sentetik pestisitlerin yerini bitkisel kökenli pestisitler almaya başlamıştır. Bitkisel kökenli pestisitler; bitki parçalarını öğütme, ezme, presleme, damıtma veya ekstraksiyon gibi bir işleme maruz bırakarak elde edilen bir veya daha fazla bileşenden oluşan ürünler olarak tanımlanmaktadır. Dünya genelinde bitkisel kökenli pestisitler çok çeşitli bitkilerden elde edilmektedir. Bu araştırmada dünyamızın ciğerleri konumunda olan ormanlarımızda bulunan bitkilerden elde edilen bitkisel kökenli pestisitler ve etkiledikleri canlı gruplarının güncel bir kaydı rapor edilmiştir.  


2021 ◽  
Vol 1 (1) ◽  
pp. 17-26
Author(s):  
Zafer Yücesan ◽  
Ali Deniz Yıldırım
Keyword(s):  

Kızılçam (Pinus brutia Ten.) Türkiye’de ormanlarında en geniş yayılış alanına sahip çam türüdür. Ekonomik ve ekolojik açıdan oldukça büyük bir öneme sahiptir. Küresel iklim değişikliği senaryolarına bağlı olarak ekolojik ırkların belirlenmesi ve ekolojik ırklara bağlı olarak kitlesel kaliteli fidan üretimi oldukça önemlidir. Kaliteli fidan üretimi, başta verimsiz alanların ıslahı olmak üzere ağaçlandırma çalışmalarının başarısında önemli etkenlerden birisidir. Bu çalışmada, Antalya Orman Fidanlığında 6 farklı orjinden elde edilen 1+0 yaşındaki kızılçam fidanlarında fidan boyu, fidan kök boğazı çapı, yan sürgün sayısı, ortalama yan sürgün boyu, tepe sürgünü boyu, dalsız gövde boyu, tepe tomurcuğu sayısı ve gürbüzlük derecesi belirlenmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda orjinler arasında morfolojik özellikler açısından farklılıkların olup olmadığı analiz edilmiştir. Ayrıca TSE kalite sınıflandırmasına göre fidan sınıflandırılması yapılarak morfolojik özellikler ile fidan kalite sınıfları arasındaki ilişkiler irdelenmiştir. Çalışmada 6 farklı orijinden 3 tekrarlı olacak şekilde 100’er adet, toplamda 1800 adet fidanda ölçümler gerçekleştirilmiştir. Orijinlerin morfolojik özellikleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklara sahip oldukları belirlenmiştir. Elde edilen veriler morfolojik özellikler açısından fidan boyu ve kök boğazı çapı ile birlikte tomurcuk sayısı ve yan sürgün boyu özelliklerinin de kalite sınıflandırmasında anlamlı sonuçlar verebileceğini göstermiştir.


Sign in / Sign up

Export Citation Format

Share Document